Şimdi az önce anlatmaya çalıştığım gibi, televizyon ekranı gerçekte milyonlarca pikselden oluşmuş. Arkadan gelen bilgi paketi o piksellerin her birine farklı bir bilgi ileterek sonuçta bizim gördüğümüz bir resmi oluşturuyor! Biz tek bir resim görüyoruz. Ve o resim her an değişiyor. Çünkü o piksellere gelen bilgi-data heran değişmekte. Şimdi, kuantum potansiyel her an bir dönüşüm halinde. Bir an bir bilgi çıkartma halinde, bi sonraki an başka bir bilgi yaratıyor. Bi sonraki an o bilgi yok oluyor başka bilgi meydana geliyor. Ama bu gelen bilgi, lokalizasyonsuz bi bilgi. Sonsuz sınırsız bi bilgi. Bu sonsuz sınırsız bilgi her halukarda kendi bünyesinde kendi varlığında bir ilim diyebiliriz bir şuur diyebiliriz veya başka bir isim verebiliriz. AMA BELİRLİ BİR SİSTEM OLUŞTURAN YAPISAL ÖZELLİK SAHİBİ! Ve bu böylece sonsuz bir baş sonsuz bir son içinde devam ede gidiyor. Sonsuz bir yapı, sonsuz bir baş, ama her an sürekli değişken, an kavramsız yani an kelimesinin de birşey ifade edemeyeceği sürekli bir değişim... İşte sizlere dün akşam skype'dan yollamış olduğum tespih, dikkat ederseniz SUPHAN ALLAH diye başlıyor. O Suphan Allah'ın anlamı, işte şu yaptığım konuşma şu yaptığım izah! Her an'lık dönüşüm ve yaratışla, yeni bir açığa çıkış. Bunu anlatan açan bir ayet -O her an yeni bir şanda'dır- Bu ayet nano planda beynin çalışmasını anlatırken, makro planda kuantum potansiyeli anlatıyor, ve realite beyin adıyla işaret ettiğin yapı kuantum potansiyelin bir cûzü değil. Kuantum potansiyelden bahsettiğinde beyinden sözedilmez, beyin diye konuştuğunda da kuantum potansiyelden söz etmektesin farkında değilsin. Ki ete kemiğe büründüm Hulûsi diye göründüm beyni çıkıyor ortaya... İşte burda açığa çıkışta bu olayı anlatan suphan Allah kelimesi ikinci bir yönü itibarıyla da, onun ne misli benzeri vardır. Ne de herhangi bir algılamayla sınırlanabilir. Şu ana kadar duanın ilk kelimesi SuphanAllahtan bahsettik. Dersen ki ya ben böyle Arapça SuphanAllah demesem de bunu türkçe söylesem olurmu? Bence mahsuru yok. Ben olabildiğimce konuyu derleyip toplayıp konuyu çok uzatmamak için bu kadarıyla suphanAllah kelimesini anlattım. Siz bu kadar anlattığım şeyi tek kelimeyle karşılayabiliyorsanız hiç mahsuru yok, SuphanAllah yerine o bulduğunuz türkçe kelimeyi kullanın.
(Devam edecek..)
Üstad Ahmed Hulûsi