Söz Sahibi

Gediz Demir
 

Sözün sahibi sözü söyleyen midir söyleten midir sizce? Hani meşhur bir söz var, hatırlayalım yeri gelmişken: "Söyleyene
değil söyletene bak" size bir şeyler çağrıştırıyor mu?
Sen beşikte iken söz sahibi annendir. Rahman diye görünür sana ufaktan bir ışık; lakin farkına varmazsın. Hep sana ninniler söyleyeni
görür gözlerin, Rahman ete bürünür ninni diye görünür, bazen de ninni söyleyen olur. Bir bakmışsın, ağlıyorsun beşikte sen bilmezsin!
Annen bilir! Bir bakmışsın, annen sana su getirmiş hem de ılık. Birkaç fiil birden düşünülmüştür senin için. Gene Rezzak olup rızkını
vermiş sana anne şefkatiyle. Çok seversin anneni... Çünkü anneler birçok sıfatı içinde barındır.
Böyledir bu düzen, insanlar hep gözlerinin gördüklerini severler. Ardını düşünmezler. Bu yönümüzle kimyamızın farkında değiliz. Hep
gördüklerimizle sınırlarız beynimizi; oysa 21. yy bilimsel gelişmeler "foton devri"ni başlattı bile... Artık foton bilgisayarlar
tasarlanıyor! Farkında mıyız görünmeyenin?
Artık sana ninni gibi gözüken O müthiş güç. Şimdi bir başkasının dilinden foton diye yankılanaduruyor. Sana Rezzak gözüken o sıfatlarşimdi bir başka sıfatla kaim!

Tarih 21. yüzyıl ortalık halen karışık bir de bunların üstüne üstlük yeni cihazlar geliştirildi. Bu kadar gürültü içinde bir de sivri-sineğin
kanat çırpışındaki sesleri duyar olduk. Dün sesi sedası duyulmayan, bugün kan/revan içinde kendini kesmiş.
Görülen o ki, yüce kudret kızmış duruma ki ortalık karışık. Sırat gitgide inceliyor mu sizce? Yüce kudret yolları neden bu kadar tehlike ile doldurdu? Neden cennete varmak bu kadar zor? Ya evinde cipsini kolasıyla/sodasıyla yudumlayarak cennette olduğunu varsayanlara ne demeli? Allah en iyisini bilir demeli! Sen o cipsi yerken o yağ molekülleri inşallah bir engel teşkil etmez. Aksi takdirde beynini tıkayan o yağ bile Allah yolunda bir engel olabilir. Rasulullah bile yemek yerken doymadan kalkarmış! Demek ki bu işler mide ile değil beyin ile olması gerek şeyler. Bu arada 50-100 tane denklem bilip söz sahibi olduklarını iddia edenleri gördük! Fakat denklemlerin de çürütüldüğünü bilir misiniz siz? Sizi sözü kendinizin söylediğini iddia ederken yanıldınız. Her şeyin kendinizden çıktığını zannettiniz; oysa her şey yüce kudretin bir oyunu idi. Şimdi diskalifiye oldunuz.

Sözün sahibi mi? Elbette sözü söylemeyendir; lakin biz onu hep annemiz gibi severdik; o da bunun farkındaydı; farkında olmayanlar, hep kendilerini söyledi durdu... Onlara aldananlar ise sırasını halen daha bekliyorlar, bazen üniversite sıralarında bazense bir cuma namazında... Ne mutlu söz sahibi olmayanlara, onlar tüm olup biteni sadece ve sadece seyrediyorlar!

 

 

 
 
Gediz Demir
Fen Edebiyat Fakültesi
Fizik Bölümü