Nüremberg
Tabip Dr. Mevlüt Katırcı
 
 

18 Temmuz günü sağlık sebeplerinden ötürü işe gidemedim. İkindi saatine doğru biraz kendimi toparlayınca bir filim izlemeye kara verdim, hem de biraz olsun kafamı dağıtabilecektim. Alt yazılı olduğu için hep sonraya bıraktığım bir yapım ilişti gözüme, izlenecek filimler arasında. Ev de sakin olduğu için bunun tam zamanıdır diye düşündüm.

Nüremberg. Filimin isminden mevzuu anlaşılıyor sanırım. Batının İkinci Cihan Harbine bakışını yansıtan yapımlardan birisi. 2000 senesi Alliance Atlantic yapımı. Alec Baldwin başrolü üstlenmiş. Birçok defalar filmlere konu olan, Nazi yönetiminin Almanya ve işgal ettiği ülkelerde karsısına çıkan Yahudilere uyguladığı soykırımı irdeleyen bir çalışma. Savaş sonrasında savaş esirlerinden olup, Nazi Almanyası’nın önde gelen 20 ismi savaş suçları mahkemesince yargılanırlar ve suçlarına göre ağırlıklı idam olmak üzere muhtelif cezalar alırlar. İçlerinden dört tane de berat çıkar.

İkinci Cihan Harbinde Yahudilere uygulanan bu soykırım, Yahudi sermayesinin maşalığını yapan, Amerikan sinemasının sıkça islediği bir tema. Bu tarz yapımlar sinemada defalarca görüldü. Ve Yahudilere uygulanan trajik olaylar tüm izleyenlerin gözlerini yaşarttı. Piyanist, Jacop'un yalanları, Hayat güzeldir ilk aklıma gelenler ve isleniş açısından akılda kalanlardan.

Neden anlatıyorum? Bir Müslüman olarak, hangi ulustan olursa olsun böyle bir uygulamayı tasvip etmek mümkün olamaz. Ben de Hitler Almanyası’nın, 3. Cumhuriyet'in bu tavrını tasvip etmiyorum.  Ne ki, Hitler'in kendi kaleminden çıkan KAVGAM adlı eseri okuyunca olayların gerçek yüzü biraz aydınlanıyor. Kavgam okurlarına seneler ötesinden Alman coğrafyasında yasayan Yahudilerin bizlere lanse ettirildiği kadar da masum olmadıklarını haykırıyor. Hitler rejimi Yahudi unsurları dışlamakta ve etkisiz hale getirmekte tamamen haklı. (Bugün memleketimizin ahvali hatırlanırsa bu konu daha iyi anlaşılacaktır)

Birinci Dünya Harbinden sonra Almanya’yı batağa sürükleyen Yahudi sermayesini ve yeniden büyük Alman ulusunu inşa edebilmek için mücadele veren Hitleri ve 3. Cumhuriyet'i anlamak için Kavgamı yargılardan arınmış bir zihin ile okumakta yarar olduğuna inanıyorum.

Bunlar yapılan soykırımın metodunu haklı göstermez. Bizler senelerce Amerikan senaryolarından ve kendi basın dünyamızdaki Yahudi sempatizanı (satılmış dememek için) kalemlerden olayları gördük.

Toplama kamplarındaki insanlık dışı uygulamalara gitmeden de Yahudiler Almanya için zararsız hale getirilebilirdi. Bunları anlatmak için yazmaya ihtiyaç duymadım.

1945 senesinden bugüne değin İsrail Devletinin taşeronluğunu ve şak şakçılığını yapan uluslar ve İsrail yaklaşık yedi sene Nazi zulmüne maruz kalan bu millet topraklarını işgal ettiği Araplara bundan daha insancıl mı davrandı? Elindeki sermaye gücüyle tüm insanlığa kendini mazlum gösteren İsrail devleti ve silahlı kuvvetleri Filistin de bizim kardeşlerimize hala ne acılar çektirmekte, eminim hepinizin malumudur.

İsrail’in bir numaralı yardakçısı ABD bidayetinden beri kuzey Amerika topraklarında bir ulusu acımasızca katletti. Yahudilere gözyaşı döken Amerikalılar Kızılderili insanların kanları üzerine inşa edilmiş bir devletin vatandaşı olmakla nasıl öğünebilirler? Yıllarca Afrika topraklarından sökülüp getirilen siyah ırkın çocuklarına yaptıkları zulümler Nazi kamplarını aratmasa gerek.

İsrail ve Ermeni davalarının sahte hamisi Fransa Kuzey Afrika uluslarına uyguladığı insanlık dışı davranışlarını içine sindirmiş ve hala kendi içinde barınanlara 3. sınıf insan muamelesi yapmaktadır. Rusya asırlardır işgal ettiği coğrafyadaki Türk ve Müslüman halklara yapmadığı zulüm kalmamıştır. Nazi Almanyası’nda zulme uğrayan Yahudilere ağlayan sahtekâr batı, Cezayir'de, İrlanda’da, Bosna'da, Azerbaycan'da, Filipinler’de nerede idi? Yahudilere gözyaşı döken medeniyetin evlatları dünya coğrafyası kana bulanırken ne yapıyorlardı? Bunun son numunesi Irak'ta yaşananları anlatmaya sahifeler kifayet etmeyecektir.

Nazileri suçlu bulan ve cezalandıran Müttefik Devletler 1945 den buyana Nazilerden kat be kat fazla zulme imza atmışlardır. Hitleri vahşetle suçlayan sahtekârlar hala dünyanın kanını emmekte ve bunu da insan hakları, demokrasi ve dünya kardeşliği gibi kılıflarla gizlemeye çalışmaktadır. Acı olan zalimin zulmü değil de, içimizde de bunları destekleyen bu vahşilere sempati duyan satılmış beyinlerin zuhur ediyor olmasıdır.

 
 

 

 
 

Tabip Dr. Mevlüt Katırcı
Başakşehir
26.08.2009
hursidnasiri@gmail.com
http://sufizmveinsan.com