Bilgi Yönetimi - 2
Volkan Tolga
 

1. Bilgi yönetimi hareketi yaygınlaşıyor.

Öğrenen işletmeler, entelektüel sermaye, bilgi varlıkları, şirket bilinci, şirkette bilgelik olarak adlandırılan tüm çalışmalar tek hedefte birleşiyor: Şirket içindeki bilgi, korunmaz, değerlendirilmez ve geliştirilmezse şirket yok olur. Kamu yöneticileri, özel sermaye veya eğitim sektörü söz konusu sorunları ele alıyor ve çözümleri özendiriyorlar.

2.Bilgi değer taşır ve bu değerin ölçülmesi gerekir.

Bilgi birikimi bir zenginliktir; ölçülmesi değeri ortaya çıkarır. Halen kullanılmakta olan finansal araçlar, bu zenginliği gösterememekte, tam tersine çalışanları personel giderleri altında ele almaktadır. Şirketler değerlerini yeniden tanımlamalı ve vazgeçilemez sermayeleri olan insana yapılacak yatırıma inanmalılar.

3.Ortak araştırmalar yürütülmeli.

Hizmet sektörü, dünya ekonomisinde büyüyen bir önem kazanıyor. Ancak, hizmet sektörü için yapılan araştırmalar ve ayrılan teşvikler yetersiz. Özel şirketler, kendilerine özgü araştırmaları, yalnızca rekabete karşı koyabilmek amacı ile yapmaktalar. Hizmet sektörünün geleceğini sağlamlaştırmak için ortak araştırmalar yürütülmelidir.

4.Orta kademelerden başlatılan yönetim şekli özendirilmeli.

Hiyerarşi alışkanlığı bir gecede yok edilemeyeceğinden, tepeden başlatılan klasik yönetim sistemi sürdürülmekte. Bu nedenle, hizmetin gerçekleşmesini sağlayan kişiler, yönetimde söz sahibi olamıyorlar. İşleri gereği, müşteri ile direkt ilişkide olan elemanların yaptıkları işlerin değerlendirilmesi ile şirket, iş tanımlarını değiştirebilir. Bu yeni organizasyon yapısı, klasik ve modern yöntemlerin bileşkesi olması nedeniyle, CIBC (Kanada Kraliyet Ticaret Bankası) tarafından “Orta-üst-ast” olarak tanımlanmıştır.

5.Dönüşüm hızlandırılmalı.

Geleceği yaratmak, kısıtlamaları yok etmekten daha fazla heyecan verici. Felsefe ve geleceğe meraklı olanlar, işletme yönetimi için bir araya gelmeli. Dün teori olan her şey, işletmelerin gelecekte var olmaları için kaçınılmaz. Liderler, disiplinler arası etkileşimi algılamaya çalışıyorlar. Konunun karmaşıklığı, çözümlerin paylaşımını ve güçlendirilmesini gerektiriyor.

6.Uygulamalar şirkete göre değişir.

Her şirketin kendine özgü kültürü olduğundan, uygulama projeleri şirkete göre değişecektir. Şirketteki görevler alışılmışın dışında adlandırılabilir. Bilgi birikimi bulmacası, bir çok şekilde çözülebilir ve proje liderliğini, şirketin her seviyesinden, çeşitli görevlerden kişiler üstlenebilir.

7.Yönetim mimarisi sınırlayıcı olmamalıdır.

Şirketteki değişkenleri belirlemek ve birbirine bağlamak için referans alınacak bir çerçeve gereklidir. Kurulacak yapı, şirket kültürünü oluşturan elemanların tartışılmasına ve bütünleştirilmesine neden olmalı. Süreçlerin tanımı, yeni olanaklara fırsat verecek esnekliği ve dinamikliği içermeli.

8.Ortaklığın gerekçeleri anlaşılmalı ve yarar sağlanmalı.

Değişik hedefleri olan şirketler işbirliği yapıyorlar: Satıcı şirketler, değer katan şirketler, müşteriler ve hatta rakipler. Gelişmelerin sonucunda ortaya çıkan bu yapılar, karlı büyüme hedefi ile şekillendiriliyor. Kuruluşun bütünü, parçalarından daha değerlidir. Bu nedenle, bütünün tanımına ve parçaların birleştirilmesine odaklanılmalı.

9.Teknoloji, bilgi yönetimini uygulayan şirketlerin vazgeçilmez parçasıdır.

Değişik hedefleri olan şirketler işbirliği yapıyorlar: satıcı şirketler, değer katan şirketler, müşteriler ve hatta rakipler. Gelişmelerin sonucunda ortaya çıkan bu yapılar, karlı büyüme hedefi ile şekillendiriliyor. Kuruluşun bütünü, parçalarından daha değerlidir. Bu nedenle, bütünün tanımına ve parçaların birleştirilmesine odaklanılmalı.

10.Bilgi birikimi rastlantılara bırakılmadan yönetilmeli.

Sistemler tamamlanmamış olsa bile, biraz etki ve denetim denetimsizlikten daha sağlıklıdır. Kaleydoskopta olduğu gibi, küçük salınımlar görüntüyü, büyük bir gücün etkisi ise görüntünün odak noktasını değiştirir. Bilgi yönetiminden en fazla yararı elde etmek için, yönetimi, hem ilim hem de sanat olarak algılamalıdır.

Sonuçlar

Şirketlerin bilgi birikimi yönetimine gösterdiği ilgi giderek artmakta. Bu gelişim, yönetim eğitiminde disiplinler arası bağlantıyı, özel sektörde daha önce olasılık tanınmayan işbirliklerini, kamu yönetiminde daha verimli sonuçları zorluyor. Yeniden yapılanma ve kalite çalışmaları finansal sonuçlarını vermeye başladı ve yeterli olmadıkları görüldü. Maliyetlerin kısıtlanması rekabet avantajlarını önlüyor. Çabalar, bilgi birikiminin değerlendirilmesine yönlendirilmeli. Yaratıcılık, işletmenin gerçek sonuçlarına katkıda bulunmak üzere yeniden doğuyor. Bu yeni bilim dalını, klasik yönetim yöntemleri ile uygulamaya olanak yok. Uygulamacılar, birbirlerinin başarı ve başarısızlıklarından yararlanmaya çalışıyorlar.

Bugüne kadar gerçekleştirilen toplantılar, araştırmaların ilerlemesini sağlayacak araçların üretilmesine neden oldu. Toplantılara katılanlar, deneyimleri ile bu gelişime katkıda bulundular. Henüz tüm yanıtların bulunamadığı ve yolculuğun sürdüğü bir gerçek. Ancak bu hareket, akademik koridorlarda veya büyük danışmanlık şirketlerinde değil, hizmet sektörünün içinde başlatıldı. Her bilim dalından aktörler, bilgi ekonomisinde yer almaya çalışıyorlar. Toplantılara katılanlardan bir kişi şunları söyledi: “Akademisyenler on yıl geriden geliyorlar, büyük danışmanlık firmaları ise en az yarısı kadar. Sektörün çalışanları geleceği gerçek zamanlı hazırlıyorlar.” Bilgi yönetimi hareketi, bir şirketin kuruluş, olgunlaşma ve yok olma veya yeniden yapılanma tanımlarını sarsıyor. Bu değişimler iş dünyasındaki uygulamaları, ekonomilerin gelişimini ve toplumların başarılarını etkiliyor.

Kaynakça:
Ecology Fair 98: Beyon Knowledge Management, 2-27 Şubat 1998
Human Resources, Haziran 1998

Grayson C J, “Taking Inventory of Your Knowledge Management Skills”

 

 
 
İstanbul -19.02.2008
volkantolga@hotmail.com
http://sufizmveinsan.com