A. K. GEYLANİ Hz. ve Tasavvuf Yolu: -8-

www.sufizmveinsan.com
 
 

Abdülkâdir Geylâni Hazretleri’nden Yansıyanlar:

 

Kitabın Özgün Adı:
Adab’s-Süluk ve’t-Tevasul ila Menazili’l Mülk
 

Müellifi : Abdülkâdir GEYLÂNÎ (1078-1167)

Mütercim :   Doç. Dr. Abdülvehhab ÖZTÜRK

Yayınevi  : Sultan YAYINEVİ -  0212 528 28 80

Yansıtan : Hamdi CENİK

 

www.sufizmveinsan.com

Sekizinci Bölüm:

Allah Teâlâ nebisine bu hitabı şeraiti iyice yerleştirmek içindir. Bu da kıyamete kadar ümmeti için geneldir. Sonra Allah Teâlâ nebisine nefsine ve hevasına karşı güç vermiştir ki nefis ve heva ona zarar vermesinler, onu cihada ve muharebeye muhtaç etmesinler. Ümmeti ise öyle değildir. Müminler ölüm gelinceye, Cenabı Hakk’a kavuşuncaya kadar nefis ve heva kanına bulaşmış çıplak kılıçla mücadeleye devam ederse Allah ona cennet garantisi vermiş:

“Kim Rabbinin huzurunda durmaktan korkar, nefsini heva ve hevesten korursa onun durağı kesin cennettir.” (Naziat Sûresi[79]/41) buyurmuştur. (156)

Allah kulunun isteğini kabul edip de ona dilediğini verince bununla Allah’ın iradesi bozulmuş, yazısı değişmiş olmaz. Çünkü onun isteği Allah’ın o an ki iradesine uygun düştüğü için isteğine cevap vermiş ve mukadder olan anındaki ihtiyacı yerine getirilmiş olur. Nitekim âlimler:

“O her gün bir durumdadır.” (Rahman Sûresi[55]/29) âyetini böyle yorumlamışlardır. (157,158)

Sen isterken dahi O’nun emrini yerine getiriyorsun. (160)

Kesb senden olmakla beraber fiillerini yaratan Allah ise; sen kâsibsin, O da yaratandır. (161)

Nebi (s.a.v):
“Allah yolunda kimsenin çekmediği eziyetleri çektim. Üzerimden otuz gün geçerdi de Bilâl’in bulduğu bir avuç yiyecekten başka bir şey bulamazdık.” (163)

“Yerde ve göklerde ne varsa hepsini emrinize amade kılmıştır.”

(Casiye Sûresi[45]/13) Âyetini İbn Abbas şöyle tefsir etmiştir:

-Her şeyde O’nun isimlerinden bir isim vardır, her şeyin ismi de O’nun ismindendir. (Her şey bir ismin tezahürüdür.)

Sen de o isimleri, sıfatları ve fiilleri arasındasın. Batınında O’nun kudretiyle, zahirde O’nun hikmetiylesin. O, sıfatıyla zahir, zatıyla batındır. Zatı; sıfatlarıyla, sıfatları da fiilleri ile perdelenmiştir. İlmini iradesiyle iradesini de yaptıklarıyla ortaya koymuştur. İşini ve sıfatını gizlemiş, sanatını iradesiyle açığa çıkarmıştır. O, gaybda batındır, hikmet ve iradesinde zahirdir.

“Hiçbir şey O’nun gibi değildir. O hakkıyla işiten ve hakkıyla görendir.” (Şura Sûresi[55]/29) (167,168)

Daima hakkı ve sabrı tavsiye et. Dünyada sana şu iki şey yeter:

Fakirle sohbet, veliye hizmet.

Fakir Allah’tan başka bir şeyle doymayan kimsedir.

Senden aşağıdakilere saldırmak zayıflık, senden yukarıdakilere saldırmak gurur, emsaline saldırmak kötü huydur. (169)

Mümin salih bir amel işlerse; nefsi kalbe dönüşür, kalbi sırra dönüşür, sırrı faniliğe dönüşür, faniliği de varlığa dönüşür. (171)

Mücadele, muhasebe ve azim sahiplerinin on hasleti vardır, bunları deneyin, (yaşayın). İnsanlar bunları yerine getirirlerse, Allah’ın izniyle yüksek makamlara kavuşurlar:

1-Ne doğru, ne yalan, ne kasden ne yanılarak Allah’a yemin etmemek.

2-Şaka da olsa, ciddi de olsa yalandan kaçınmak.

3-Birine verdiği sözü yerine getirmemekten sakınmak, verdiği sözü kesinlikle yerine getirmek.

4-Allah’ın mahlûkatından hiç birine lânet okumamak, zerre kadar onlara eziyet etmemek.

5-Allah’ın kullarından hiç birne beddua etmemek.

6-Ehl-i Kıbleden (Müslümanlardan) hiç kimseye şirk, küfür ve nifak nispet etmemek.

7-Günahlara bakmaktan kaçınmak, azalarını ondan uzak tutmaktır.

8-Allah’ın kullarından hiç kimseye az veya çok külfet yüklemekten ve yük olmaktan sakınmak.

9-İnsanlardan tamahını kesmeli, ellerindekilere göz dikmemelidir.

10- Tevazu ve alçak gönüllülük.

Tevazu, insanın gördüğü herkesin kendisinden daha faziletli olduğuna inanmasıdır. (172…175)

Şeyhin ölüm hastalığı sırasında Oğlu Abdullah:
-Bana senden sonra amel edeceğim bir şey tavsiye et!.. dedi. Şeyh da:

-Allah’tan kork, O’ndan başka kimseden korkma, Allah’tan başka kimseden bir şey umma, ihtiyaçlarını Allah’a havale et, yalnız O’na güven, her şeyi O’ndan iste. Allah’tan başka kimseye bel bağlama. Her şeyin odak noktası olan tevhide sarıl, tevhide sarıl. (177)

Oğlu Abdülaziz ona hastalığını sorunca Şeyh r.a. Hz.leri şöyle dedi:

-Benim hastalığımı kimse bilmez. Onu insan, cin, melek kimse anlamaz. Allah’ın ilmi, Allah’ın hükmü ile eksilmez. Hüküm değişir, ilim değişmez. Hüküm neshedilir ,ilim neshedilmez.

“Allah dilediği şeyi siler ve dilediğini sabit kılar. Ana kitap O’nun katındadır.”  (Rad Sûresi[13]/39)

“Yaptığından sorulmaz, onlar (Allah’tan başkaları) yaptıklarından sorulurlar.” (Enbiya Sûresi[21]/23)

Başka bir eserden “Yansımalar” da buluşmak dileğiyle hoşça kalın, Allah “Muin” imiz olsun.

 

 

 
 
Yansıtan: Hamdi Cenik
İstanbul - 02.06.2011
hamdicenik@gmail.com
http://sufizmveinsan.com