Bâyezid-i Bestâmî Hz. ve İslam Tasavvufunnun Özü: -8-

www.sufizmveinsan.com
 
 

Bâyezid-i Bestâmî Hazretleri’nden Yansıyanlar:

 

Kitabın Adı:                            Büyük Velî

                               BÂYEZİD-İ BESTÂMÎ HAZRETLERİ 

                                                   Ve

                                     İslam Tasavvufunun Özü

 

Müellifi    : Celâl YILDIRIM

 

Yayınevi  : Demir Kitabevi – İstanbul – 0212 528 50 06

Yansıtan  : Hamdi CENİK

 

www.sufizmveinsan.com

Sekizinci Bölüm:

Bâyezid-i Bestâmî Hazretleri diyor ki:

—Nefsimi unuttuğumda onu yaratanı hatırladım. (241)

Bâyezid-i Bestâmî Hazretleri diyor ki:

—Allah kullarında öyle has kişiler var ki, Cenâb-ı Hak onları kendi rüyetlerinden bir an perdeleyecek olursa, cennetten çıkmak için yardım ve meded isterler. Nasıl ki cehennem ehli ateşten çıkmak için meded beklerler!.. (243)

Yunus EMRE ne güzel söylemiş:
Ben dervişim diyene bir ün edesim gelür,

Seğirdüben yanına varıp yetesüm gelür.

Sırat kıldan incedir, kılıçtan keskincedir,

Varıp anın üstüne evler yapasım gelür.

Altında gayya vardır, içi nâr ile pürdür,

Varıp ol gölgede biraz yatasum gelür. (243,244) 

İmam Âli (k.v.) der ki:

—Günlerin en güzeli, Allah’ın dilediği şekilde Allah’a gittiğimiz gündür. (244)

Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz bir Hadis-i Şeriflerinde buyurdular ki:
-Yârab!.. Beni bir an olsun nefsime bırakma..
(244)

Bâyezid-i Bestâmî Hazretleri diyor ki:

—Bana kadar ulaşan rivayete göre, Allah-ü Teâlâ şöyle buyurmuştur:
“Kim başkasından ilgisini keserek bana gelirse, ona ölümü olmayan bir hayat bahşederim. Yine kim başkasından ilgisini keserek bana gelirse, ona zeval bulmayan bir mülk lûtfederim. Kim de başkasından ilgisini keserek bana gelirse, kendi irademi onun iradesine koyarım.”
(245)

Bâyezid-i Bestâmî Hazretleri şu kudsî hadisi naklediyor:

“Benimle meşgul olmak kulumun gönlünde galip duruma gelirse, onun bütün himmet ve zevkini kendi zikrimde toplarım; kendimle onun arasında bir misal (örnek) olurum.” (247)

Bir gün kendisine soruldu:

-İnsan ne zaman insanlığın değer ve manasını anlamış olur?..

Bâyezid-i Bestâmî Hazretleri şu cevabı verir:

—Kendi kusurlarını, noksanlıklarını, varlık âlemindeki yerini anladığı zaman. Bu insanın varacağı bir sınırdır. Oraya erişince Cenâb-ı Hak onu azim ve himmetine, gayret ve anlayışına göre kendisine yaklaştırır. (249)

Bir gün kendisine denildi ki:

-Siz yedilerden birisisiniz!..

—Ben yedilerin hepsiyim, diye cevap verdi. (250)

Bir adam Bâyezid-i Bestâmî Hazretlerine gelerek dedi ki:

-“İNNE BATŞE RABBİKE LEŞEDİD” “Doğrusu Rabbin yakalaması amansızdır” âyetini okudu.

Hazret ona şu cevabı verdi:

-“İNNE BATŞÎ EŞEDDÜ MİN BATŞİHΔ “Şüphesiz benim yakalamam O’nun yakalamasından çok daha şiddetlidir.” (251)

Bâyezid-i Bestâmî Hazretleri diyor ki:

-Allah’a andolsun ki benim bayrağım Muhammed (s.a.v)’in bayrağından daha büyüktür!.. Benim bayrağım nurdur. Altında bütün insanlar ve cinler ve Nebilerden olanlar bulunur. (252)

Bâyezid-i Bestâmî Hazretleri diyor ki:

—Benim bir benzerim ne gökte bulunur; ne de benim sıfatımın bir benzeri yeryüzünde bilinir. (255)

Bir gün Bâyezid-i Bestâmî Hazretlerine:

-Nasıl sabahladınız?.. diye sorulduğunda şu cevabı vermiştir:

-Sabah ve akşam yok!.. Sabah ve akşam kendisine sıfat tutan kimse içindir. Benim ise hiçbir sıfatım yok. (257)

Bâyezid-i Bestâmî Hazretlerine soruldu ki:

-Marifeti ne ile ve nasıl buldun?..

—Çıplak bir nefis, aç bir karın ile, diye cevap verir. (258)

Bâyezid-i Bestâmî Hazretleri diyor ki:

—Ârif olan kişinin en aşağı derecesi ya da sıfatı, Hakk’ın sıfatının onda cereyan etmesi ve cins-i rububiyetin onda akış yapmasıdır.

Böyle olunca da:

Haberiniz olsun!.. Allah dostları üzerinde hiçbir korku yoktur. Onlar mahzun da olmazlar..”  mealindeki beyanın sırrı tecelli eder (259)

Bâyezid-i Bestâmî Hazretleri diyor ki:

—Ezel hakkında konuşan, beraberinde ezel lambasının bulunmasına muhtaçtır. (260)

Bâyezid-i Bestâmî Hazretleri diyor ki:

—Allah ile ileri geçerim, nefsim ile geride kalırım. Kişi nefsini bulunca muhayyer duruma gelir. Onu kaybedince tamamen muhtar olur. (262)

Bâyezid-i Bestâmî Hazretleri diyor ki:

—Kalbim göklere doğru yükseldi, tavaf yaptı, deveran etti ve ona döndü. Ona dedim ki:

-Beraberinde ne getirdin?..

Dedi ki:
-Mahabbet ve rıza.
(263)

 

 

 
 
Yansıtan: Hamdi Cenik
İstanbul - 23.02.2011
hamdicenik@hotmail.com
http://sufizmveinsan.com