İbn-i Arabî Hz. Allah Kimleri Sever?’den Yansımalar-3

www.sufizmveinsan.com
 
 

Kitabın Adı: ALLAH KİMLERİ SEVER?

                  İNSAN-I KÂMİL

                  AHLAK NASIL GÜZELLEŞİR?

Müellifi    :   İbn ARABÎ (1165-1240)

Çeviri      :  Ekrem DEMİRLİ

Yayınevi  :  Hayykitap Yayınları – İstanbul – 0212 352 00 50

Yansıtan  :  Hamdi CENİK

www.sufizmveinsan.com

Üçüncü Bölüm:

NEFSİN MERTEBELERİ:

… Nefsin üç farklı rütbesi yani üç türü vardır. Birincisi; arzulayan nefs, ikincisi öfkelenen nefs, üçüncüsü ise düşünen nefstir. Bütün huylar bu güçlerden meydana gelir. (39)

1-Arzulayan Nefs:

Arzulayan nefs, hem insanda hem de diğer canlılarda bulunur. Yemeye, içmeye koşmak, cinsel ilişkiyi istemek gibi hazların ve bedensel arzuların meydana gelmesini sağlayan nefs, arzulayan nefstir. Bu nefs son derece güçlüdür. İnsan arzulayan nefsi kontrol altına almayıp meleke ve yetilerini güzelleştirmediği sürece, bu nefs insanın kendisini hâkimiyeti altına alır. Arzulayan nefs insana hâkim olduğunda ise, artık onu güzelleştirme imkânı ortadan kalkmış, kontrol altına almak ve boyun eğdirmek güçleşmiştir.

Arzulayan nefs, insana hâkim olup onun davranışlarını belirlediğinde, insan da ona boyun eğer. Böyle bir durumda kişi, insandan daha çok hayvana benzer. Çünkü böyle birinin amaçları, gayeleri, hedefleri, aklı ve fikri sürekli arzu ve hazlara yönelmiştir. Bu tip bir tutum ise, hayvanların alışkanlığıdır. (40)

Kişiler arzu ve hazlarda farklı alışkanlıklara sahiptir. Bir kısmı iffetli davranırken, bir kısmının kendisini günahlara bırakmasının yegâne nedeni, arzu duyan nefsin hallerindeki farklılıktır.

Bu nedenle insanın arzu duyan nefsini terbiye etmesi ve güzelleştirmesi gerekir. Böylece nefs, insana boyun eğer ve insan, nefsinin sahibi haline gelir. Artık nefsini sadece zorunlu ihtiyaçlarında kullanır, onu gerekli olmayan bayağı arzulardan, taşkın hazlardan alıkoyar. (42)

2-Öfkelenen Nefs (Ya da Nefsin Öfke Gücü):

Nefsin öfke gücü, insanla birlikte diğer canlılarda da var olan nefstir. Onunla öfkelenme, cesaret ve galip gelme arzusu gerçekleşir.

Bu nefs, arzu duyan nefsten daha güçlü olduğu gibi insanı kendisine boyun eğdirdiğinde, daha da zararlı hale gelir. Çünkü insan, öfke duyan nefse boyun eğerse öfkesi artar, saldırganlığı ortaya çıkar; intikam duygusu güçlenir, yumuşaklılığını, ağırbaşlılığını kaybeder, cüretkârlığı güçlenir. Öfkelendiğinde kızdığı insanlardan intikam almaya ve öfkesinin gereğini yerine getirmeye, hasımlarıyla kavga etmeye kalkar. İnsanları cezalandırmada aşırı gider ve taşkınlığını artırır, sövgü ve sayması fazlalaşır.

Kişide bu haller sürekli olursa, insandan daha çok yırtıcı hayvanlara benzemeye başlar. Bazen bu nefs, insanları silah kullanmaya, öldürmeye ve yaralamaya sevk eder.

Kimi zaman öfkelenir ve hasmından intikam almayı başaramaz. Bunun üzerine kendisine söver, zarar ve acı verir. O kadar ki, bu gibi insanların bir kısmı kendi yüzünü yaralar, saçını sakalını yolar, elini ısırır, gayesini zikreder durur.

Öfke gücünü temsil eden nefsin hâkim olduğu kimse, başkaların üstün gelmeye düşkündür.

İnsan öfke duyan nefsi eğiterek ve terbiye ederek, onu kontrol altına alıp, güzel işlerde kullanıp, sevimsiz işlerden geri tuttuğunda, hali güzel, gittiği yolu ve yöntemi övülmüş biri haline gelir. (42…45)

3- Düşünen Nefs (Nefs-i Natıka):

Düşünen nefs, insanın bütün canlı türlerinden ayrışmasını ve farklılaşmasını sağlayan güçtür. Anlama, hatırlama ve ayırt etme bu güç sayesinde gerçekleşir. Öte yandan, insanın üstünlüğü bu nefse bağlı olduğu gibi himmeti de bu nefs sayesinde büyür. (45)

Düşünme Gücünün (Düşünen Nefsin) Erdemleri:

Düşünen nefsin erdemleri, saygı uyandıran davranışlar kazandırmak, sahibini erdemsizlikler ve taşkınlıklardan alıkoymakla ilgilidir. Ayrıca diğer iki nefsin güçlerini kırmak, onları eğitmek, sahibini kendi kazancına, işine, yiğitliğe ve güzel davranışlara sevk etmek bu nefsin erdemleridir.

Düşünen nefsin erdemleri olduğu gibi bazı erdemsizlikleri de vardır. Bu erdemsizlikler; çirkeflik, hilekârlık, kurnazlık, dıştan dost görünüp içten düşman olmak, tuzak kurmak, çekememezlik, başkasına zarar vermek ve ikiyüzlülük gibi huylardır.

Düşünen nefs, bütün insanlarda bulunur. Şu var ki, insanların bir kısmında bu nefsin erdemleri baskın gelir.

Erdem ve erdemsizlikleri aynı anda barındıran kimseler, düşünen nefsi orta karardaki insanlardır.

Model insanlar kötü ve bilgisiz kimseler ise, onlara özenen ve yollarını takip eden kimse de kötü ve bilgisiz biri haline gelir.

Toplumun büyük kısmının durumu böyledir.

Düşünen nefs erdemli ve diğer iki nefsin gücünü kıracak durumda ise, sahibi de erdemli, dengeli, yaşam biçimi güzel bir insan olur. Düşünen nefs kötü, çirkin, diğer iki nefsin etkisine bırakılmış bir halde ise; sahibi de kötü, çirkin ve bilgisiz olur. (46,47,48)

 

 

 
 
Yansıtan: Hamdi Cenik
İstanbul - 16.09.2009
hamdicenik@hotmail.com
http://sufizmveinsan.com