Nesh Edilen Bir Ayet

Bakara suresi:180. “Birinize ölüm geldiği zaman, eğer bir HAYIR bırakacaksa anaya, babaya, yakınlara MARUF ile VASİYET etmek Allah'tan korkanlar üzerine bir borçtur.”

“Varise vasiyet yoktur” sözünü akıl edemeyenler bu söz ile yukarıdaki ayeti kaldırmışlar. Varise vasiyet yoktur demek; miras hakları belirlenmiştir, MAL taksiminde vasiyet olmaz demektir.

Halbuki Ayette geçen HAYIR kelimesi sadece MAL mıdır? İnsana göre hayır, şiddetle arzuladığı maldır.

Fakat Allah indinde hayır, ahirete yönelik olan hayırdır.

Aynı sure içinde HAYIR kelimesi ile neyin kastedildiğini Allah ve rasulüne soralım: Bakara suresinde 27 kez geçiyor. Fakat özellikle hayır kelimesini açıklayan ayetler var:

2:263: GÜZEL SÖZ VE BAĞIŞLAMA, arkasından incitme gelen sadakadan daha HAYIRlıdır. Allah zengindir, acelesi de yoktur.

2:269. Allah hikmeti dilediğine verir. Kime HİKMET verilirse, ona pek çok HAYIR verilmiş demektir. Ancak akıl sahipleri düşünüp ibret alırlar.

2:272. Onları doğru yola iletmek sana ait değildir. Lâkin Allah dilediğini doğru yola iletir. HAYIR OLARAK HARCADIKLARINIZ kendi iyiliğiniz içindir. Yapacağınız hayırları ancak ALLAH'IN VECHİ-RIZASI nı kazanmak için yapmalısınız. Hayır olarak verdiğiniz ne varsa; karşılığı size tam olarak verilir ve asla haksızlığa uğratılmazsınız.

Yukarıdaki ayetlerle, Allah indinde hayrın ne olduğu açıkça belirtilmiştir: GÜZEL SÖZ ve Bağışlama, HİKMET, hayır için harcanan herşey , Allahın VECHİ ve RIZASIna yönelik yapılan işler. Şimdi bir sözü akıl etmeyerek ve mal taksimine ait miras ayetlerine isnad ederek hayrı, (insanın gözünde olduğu gibi) sadece MAL olarak tefsir edip, bakara 180. Ayeti nehyetmekle, Allahın aynen oruç gibi (kütibe aleyküm) muttakiler üzerine yazdığı bir ibadeti ve farzı KALDIRMIŞ oluyorlar.

Marufu Vasiyete aynı bakara suresinden örnek:

2:132. Bunu İbrahim de kendi oğullarına vasiyet etti, Yakub da: Oğullarım! Allah sizin için bu dini (İslâm'ı) seçti. O halde sadece müslümanlar olarak ölünüz (dedi).

2:133. Yoksa Ya'kub'a ölüm geldiği zaman siz orada mı idiniz? O zaman (Ya'kub) oğullarına: Benden sonra kime kulluk edeceksiniz? demişti. Onlar: Senin ve ataların İbrahim, İsmail ve İshak'ın ilâhı olan tek Allah'a kulluk edeceğiz; biz ancak O'na teslim olmuşuzdur, dediler.

Bırakacağımız HAYIR ve VASİYET EDECEĞİMİZ MARUF şudur: Allahın hükmünde şeriki yoktur. Kuran, bilhassa ihtilaf edilen konularda HÜKÜM taşımaktadır ve yine kendisiyle tefsir edilmelidir. Eğer başka kaynaklara başvurulursa fıtratı bozulmuş, yani kirlere bulaşılmış olunur. Fıtratı bozan şeyler, kuranda pis olarak nitelendirilen şeylerdir.

Şura suresi:10. “Ayrılığa düştüğünüz herhangi bir şeyde HÜKÜM, Allah'a mahsustur. İşte, bu Allah, benim Rabbimdir. O'na dayandım ve O'na yönelirim.”

Şimdi iki yol var; birincisi: hayrı, Fatırı zül celalin TARİF VE TEFSİR ETTİĞİ haliyle İMAN ve kabul etmek.

İkincisi: müfessirler, araplar HAYRA MAL DİYOR vs. gibi çeşitli gerekçelerle KABUL ETMEMEK. (diğer ayetler ve kelimeler içinde böyledir.)

Üçüncü bir yol da kabul ettik demek, fakat aslında kabul etmemektir.

Birinci yol; rabbimizden gelen açık beyyine ve basiret üzere hak yoldur.

Diğerleri; belirsizlik, tutarsızlık ve ALDANMA yoludur. Ayetleri nehyetmeye ve Allahın farz kıldığını (bakara 180) iptal etmeye götürür.

Bir Mucize.

Bakara /118. “Bilmeyenler dediler ki: Allah bizimle KONUŞMALI ya da bize bir ÂYET (MUCİZE) gelmeli değil miydi? Onlardan öncekiler de işte tıpkı onların dediklerini demişlerdi. Kalpleri nasıl da birbirine benzedi? Gerçekleri iyice bilmek isteyenlere ÂYETLERİ apaçık gösterdik.”

Bakara 118’ de kafirlerin, konuşma ve mucize istediği, halbuki konuşmanın ve mucizenin ayetlerde olduğu beyan ediliyor.

İşte bir mucize, yine aynı suredeki ayet:

Bakara: 181. “Her kim onu işittikten sonra değiştirirse, günahı onu değiştirenleredir. Şüphesiz Allah (her şeyi) işitir ve (her şe yi) bilir.”

Bu ayet, kaldırılan; hayrı maruf ile vasiyet emri olan bakara 180. Ayetin hemen sonrasında yer alıyor! ve işittikten sonra bunu değiştirenler için, bunun vebalinin de değiştirenlerin üzerlerine olduğunu bildiriyor.!

Ayet sayılarına bakarsak: aradaki fark 63, yani rasulün vefat yılı.
bakara suresi 180. ile 118. ayet arasındaki fark olan 62 yaşında, vefatından b ir yıl önceden bunu anlayan rasulün veda hutbesi, bu vasiyet farzının ifasına karşılık geliyor. Nehyedilen ayetle KALDIRILAN bu sünnetini o tarihte şahitler huzurunda icra ediyor.; Veda hutbesinin içindeki ifadeler: “.......vasiyetim şudur.......tavsiye ederim.....”

Akletmeden kaldırılan bu sünnet, yüzbin civarındaki insanın huzurunda icra edilmiş tereddütsüz bir sünnettir ve kaldırılmıştır işte bunu ihya etmek artık bilen müminlere bu zamanda bir yükümlülüktür.

Allah, ilerde nelerin yapılacağını bin küsur yıl öncesinden mucize olarak bizlere bildiriyor. Mucize, olmazları olur yapan hayret verici muhteşem icazlardır ve Allah, kurandaki vahiy yolu ile, bilen ve akleden insanlarla açıkça konuşmaktadır.

Yukarıda açığa çıkan bir gerçek şudurki hayrı mal olarak tefsir edenler bunu akıl edememişlerdir.
Bakara:170. “Onlara: Allah'ın indirdiğine uyun, denildiği zaman onlar, "Hayır! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız" dediler. Ya ataları bir şey AKIL EDEMEMİŞ, doğruyu da bulamamış idiyseler?” (yinede onlaramı uyacaksınız.)

turisina
02/11/2000