Mizan Nedir?



Şuayb Aleyhisselam, Kitapta Mizana Misal olarak verilen isimdir. Ölçüyü tartıyı doğru tutup değerlendirmeyi ölçüden sapmadan, ölçüyü bozmadan - karıştırmadan yapmaktır. Tartıyı gerçeğe uygun bir şekilde yapmaktır.

Esasen ve önemli olan, Tartmak – Ölçmek; Kur’an’ı ve içindeki ayet ve sureleri gereğince değerlendirmek, doğru takdir etmektir. Sadece tüccarların terazisini doğru tutması değildir. Hayatta ve İnsanlar arasında her konuda Allah’ın hükmüne göre karar vermek, Ona göre görüş bildirmektir. Kur’an’ı gereğince takdir edemeden itiraz eden için, kitapta “Kahrolası, nasıl ölçtü” denir.

Sana indirilen satırlanmış kitabı gereğince değerlendirirsen, O’ndaki açıklamaları, özellikleri gereğince ölçer, gereğince düşünür, değerlendirir ve ondan sapmaz isen, O’ndaki kavramları esas alırsan, O’na dayanır isen; göreceksin ki sana Rabbinden “Gerçek” gelmiş bulunmaktadır. Varlık ve Hayat kitabının “Gerçek açıklaması” gelmiş bulunmaktadır.

Mizan dahi Kur’an’dadır. Ve Kur’an’ın kendisidir. Allah, onunla Kitabı ve Mizanı indirmiştir.

Bu mizan, bize verilen değerlendirme ölçüsüdür. Din kelimesi, Deyyan isminden gelir, değerlendiren – derecelendiren, dosdoğru takdir eden, neticelendiren demektir.

Bir kavram ya da konu, Kur’an’da zikredilmiş ise ve ne kadar zikredilmişse O konunun değeri ve önem derecesi de o kadardır. Bu dengeyi bozmamalıdır. Önemi az bir konuyu daha önemli bir konunun önüne çıkarmak, dengeyi bozmaktır.

Kitaptan ayrıldığımız kadar dengeden, ölçüden (mizandan) ayrılırız ve sonuçta ortaya acaip bir HİLKAT GARİBESİ çıkar. Kişinin bazı kısımları gereğinden fazla, bazı kısımları gereğinden az önemsenir ise ve böylece gelişir ise kişinin FITRATI bozulmuş olur, ortaya yaratılış hedefinden ve gayesinden sapmış, bozulmuş başka bir şey çıkar. Din de böyledir. Din Fıtrattır ve aslı Allah’ın zikri üzere ve Kur’an’da vaaz ettiği şekilde dengelenmelidir.

Bir konu eğer kitapta zikredilmemiş ise; ya o kadar önemli değil, ya da Allah’ın affettiği veya bize bıraktığı, bizi sorumlu tutmadığı şeylerdir. Gerçekte önemsiz şeyleri önemseyerek, üstelik Allah’tan gelmiş gibi söyleyerek dine sokmak, Mizanı tamamen bozmaktır. Bu durum insanların önemsemediği, fakat gerçekte çok büyük bir zulümdür. Kalkış gününde kişi için tutulacak mizana “Allah’a iftira” ve “Şirk” taşkınlığını koyar.

Kendimizi kalkış ve değerlendirme günü öncesinde değerlendirmek için Kitaba – Mizana ne kadar uygun olduğumuz ile ölçebiliriz. Fakat eğer kitaptan haberimiz yoksa, kendimizden de haberimiz yok demektir. Kendimize dair bilgi de bize kitapta kesinlikle verilmiştir.

21:10. Andolsun, size içinde sizin Zikriniz bulunan kitabı indirdik. Hâla akletmez misiniz?

Din (Değerlendirme-derecelendirme) gününde Onun hükmüne göre yargılanırız.

İnsanların Ona göre yargılanacağı Hüküm, kesinlikle kitapta bize verilen Hükümlerdir.

27:78. Rabbin şüphesiz, onlar arasında hükmüne göre kaza edecektir . O, Azizdir, Alimdir.

Din gününde bizi ölçmek için tutulacak mizan, bize verilen mizandan başka bir mizan DEĞİLDİR.

Kitabımızda insanlara Mizanı vaaz eden misal insan, Şuayb’e Selam olsun.
Din gününün Malikine Hamd olsun.

Turgut Sak
İstanbul-
14.12.2004
http://sufizmveinsan.com


Üst Ana sayfa e-mail