Konuların önem derecesini yine Kuran’a göre belirlemek suretiyle; konuları önem sırasına göre sıralarsak, sonra bizim önem verdiğimiz şeyleri onlarla karşılaştırırsak, yönelimlerimizdeki ve kabullerimizdeki, durduğumuz yerdeki ve yapmaya çalıştığımız işlerdeki HATAlarımızı daha iyi görürüz.

Halbuki çoğu zaman biz, bazı önemsiz şeylere gereğinden fazla önem verip takılarak İSRAF içindeyiz. Bir de Müslümanlarca neredeyse hiç uygulanmayan ŞURA gerçeği var.
Lakin Müslümanlar, içtihat kapısını kapatmışlar, tefekkürü bırakıp, bunun yerine peşin hükümlü mezhepler kurup, bunlara tabi olarak TAKLİT ehli olmayı tercih etmişler daha kolayından!.
İnsanları tek tip şekle sokmaya çalışmışlar. Hâlâ bazılarımız bilmeden bunu yapmaya çalışıyor.
Rabbimiz, Dine katılan hurafelere şuursuzca sarılıp, şirk bataklığına düşen düşüncesizler yüzünden hepimizi helak etmesin diye duacıyız.
3/179; Allah, müminleri (şu) bulunduğunuz durumda bırakacak değildir; sonunda MURDARI TEMİZDEN AYIRACAKTIR. Bununla beraber Allah, size gaybı da bildirecek değildir. Fakat Allah, elçilerinden dilediğine icabet eder. O halde Allah'a ve Peygamberlerine iman edin. Eğer iman eder, takvâ sahibi olursanız sizin için de çok büyük bir ecir vardır.
Müminler Misak sahibidir. Bu misaktan en önemlisi, Allah ve Resulü hakkında gerçeğin dışında bir şey söylememektir.

Müslümanlar bir Hac girişiminde toplu halde iken Resulullah’a biat ettiler ve SÖZ verdiler: (Allah ve Resulü hakkında asla gerçek dışı bir şey söylemeyeceğiz.)
Bundan sonra Müslüman olanlar da bu söze katıldılar. Zaten bu sözü halen vermeyenlerin ahdi, misakı ve Müslümanlığı eksiktir. Tutmayanlar ise daha kötü.
Fakat, maalesef yine Kuran’dan biliyoruz ki bu misak sonradan bazılarınca bozulmuştur.
7/169: Onların ardından da (tahrifat karşılığında) şu değersiz dünya malını alıp, nasıl olsa bağışlanacağız, diyerek Kitab'a vâris olan birtakım kötü kimseler geldi. Onlara, ona benzer bir menfaat daha gelse onu da alırlar. Peki, KİTAP'TA ALLAH HAKKINDA GERÇEKTEN BAŞKA BİR ŞEY SÖYLEMEYECEKLERİNE DAİR ONLARDAN SÖZ ALINMAMIŞ MIYDI VE ONLAR KİTAP'TAKİNİ OKUMAMIŞLAR MIYDI? Âhiret yurdu sakınanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ aklınız ermiyor mu?
“İşittik ve Kabul ettik” demek de bir sözdür ve bağlayıcıdır.
Rasulullah’ın gerçek Sünneti ve sözlerinin aslı, bunların kaynağı ve dayanağı ile birlikte Kuran’da mevcuttur. Yeter ki gereği gibi TEFEKKÜR edilsin.

Sünnet için, Resul’ün Kur’an’daki TARİFine, hadis için, Kur’an’daki “DE Kİ!” emrine bakılırsa, O’nun gerçekte ne YAPTIĞINI ve ne DEDİĞİNİ, dayanağı ile birlikte görürüz. Fakat, nereye bakarsan oraya GÖRE görürsün. Önemli olan nereye YÖNELDİĞİNDİR.
”Ama ben Kur’an’da aradığımı bulamıyorum” dersen; o zaman aradığın şeyi sorgulamalısın… Önem ve gereklilik derecesini…
Ya da kendini… Gerçekten doğru, iyi, güzel ve gerekli bir şey mi arıyorum diye.

Mesela, dünya hayatının zenginliğini kazanmak için bir şey ararsan, Kur’an’da belki istediğin kadar veya istediğin GİBİ bulamayabilirsin. Bu durumdaki kişi için Kur’an yetersiz görünebilir. Halbuki Kuran der ki: “Dünya hayatı önemsizdir.”;
ve onu kazanmak için çok az bir şeyden bahsetmekle de ayrıca bunu vurgulamış olur.
Kuran’da her şey var mıdır?
Evet! Bahsedilmeye (Zikre) değer her şey vardır. Önem derecesi ve nispetinde vardır.
Gerçekten önemli olan şey nedir? Bilindiği gibi Allah’ın Birliğidir, Allah Bilincidir (Ruh), Allah’ın Rızasıdır, Ahiret Hayatıdır.
İman ile birlikte Ameli SALİHtir, temizlik ve temizlenmektir.
Ve Kuran’da zikredilen her şey, vurgulandığı nispette önemlidir. 
Gerçekten önemli olan şeyler, O’nda bulunan değerlerdir.

Onun bahsetmediği şeyler, (varsa) bana göre, hiçbir şeydir. Ve biz insanların çoğu maalesef, bu hiçbir şeylerle daha çok iştigâl ediyoruz.
Saygıyla, Vesselam.

turgutsak@doruk.net.tr
25.03.2003
http://gulizk.com


Üst Ana sayfa e-mail